Ana içeriğe atla

1000Beyin Projesi Başlıyor!



Beynimiz bizi geçmişten geleceğe taşıyan muazzam bir organ. Duygularımız, anılarımız, gelecek planlarımız, arkadaşlarımız, sevdiklerimiz hep onun içinde. Peki ya nasıl çalıştığını hiç biliyor muyuz? Kalp atışlarımızı kimi zaman duyuyoruz. Beynimizin nasıl çalıştığına dair bir his yaşadık mı hiç? Milisaniyeler kadar kısa sürelerde çıkardığı frekansları hiç gözlemleme şansınız oldu mu? Beynimiz, sahip olduğumuz en değerli hazine ve o hazineyi nasıl geliştireceğimiz çok önemli.

Merkezimizde tükettiğimiz gıdalarla beyin dalgalarımızın değişimi arasındaki ilişkiyi ortaya koyacak bir araştırmaya başladık. Araştırmamızda günlük yaşamımızda da karşılaşabileceğimiz biberiye, nar kabuğu, zeytin yaprağı, kırmızı meyvelerdeki etken maddeler gibi birçok doğal bileşenle zenginleştirilerek hazırlanmış kurabiye, ekmek, yoğurt gibi gıdaların beynimiz üzerindeki etkilerini araştırıyoruz.

Araştırmamıza katılan gönüllümüze öncelikle herhangi bir şey yedirmeden beyin dalgalarının EEG yöntemiyle kaydedilmesini sağlıyoruz. Sonrasında kendisine uygun gıdayı verip, tüketmesini söylüyoruz. Tükettikten 2 saat sonra bir kez daha beyin dalgalarının ölçümlemesini gerçekleştiriyoruz. Aradaki boşlukta kendisine beynin çalışması hakkında bilgilendirme yapıyoruz.

Araştırmamız İstanbul Üniversitesi, Avcılar Kampüsü, SANKARA Beyin ve Biyoteknoloji Araştırma Merkezi’nde gerçekleştiriliyor. Randevu almak için eeg@sankara.com.tr adresine iletişim bilgilerinizi içeren bir e-posta göndermeniz yeterli. Daha sonra sizle iletişime geçip, randevu zamanını netleştireceğiz.

Araştırmamız oldukça büyük bir proje 1000 kadar gönüllüye ihtiyacımız var. Fakat endişeli değiliz, çünkü ülkemizde bilime gönül verecek yüz binler var. Araştırmamız sonucunda beyninizin nasıl işlediği hakkında bir sonuç raporu hazırlanıp sizlere teslim edilecek. Projenin işleyişi ve sonuçları www.1000beyin.com adresinden takip edilebilecek. Ayrıca katılımcı oranına bağlı olarak elde ettiğimiz verileri düzenli aralıklarla merkezimizde bulunan salonumuzda sizlerle de paylaşacağız.

Araştırmamızın temel hedefi normal ve hastalık durumlarında beynimizin biyoaktif gıdalarla etkileşimini ortaya koymak ve böylece örneğin moralimiz düşükse neyce zengin bir beslenmeyi tercih etmeliyiz ya da daha enerjik, motive olmak istiyorsak neleri tüketmeliyiz ya da sadece sakinleşmek, dinginleşmek istiyorsak neleri tüketmemiz gerektiğini ortaya koymak hedefindeyiz. Benzer şekilde daha güçlü bir hafızaya sahip olmak, mental yetilerimizi güçlendirmek, daha sağlıklı yaşlanabilmek için gerekli olan doğal bileşenleri de bu araştırma sonucunda belirlemiş olacağız. O yüzden herkesin elini taşın altına koyarak çalışmamıza sonsuz destek vermesini içtenlikle bekliyoruz.

Can KAYACILAR
Sankara Beyin ve Biyoteknoloji Araştırma Merkezi
Genel Direktörü

Yorumlar

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

MOR BAKLAVA HAKKINDA PEK BİLİNMEYENLER

Ülkemizde bazı şeyleri değiştirmenin zamanı geldi de geçiyor bile. Bunlardan en önemlisi de belki tüketim alışkanlıklarını değiştirip, daha sağlıklı bir tüketime geçebilmek. Peki ya bunu nasıl başarabiliriz? Yani toplumumuzun daha sağlıklı beslenmesini nasıl sağlayabiliriz? Sonuçta beslenme bir alışkanlık ve geleneksel tüketimlerimiz de (ekmek, baklava vs.) ortada. Kimi yörelerimiz eti bol yerken, kimi yörelerimiz ekmeği bol tüketiyor. Toplumumuzun geneline bakarsak ise ülkemizde yaşayan bir insan günlük toplam enerji ihtiyacının %50’sini sadece ekmekten karşılıyor! Bu müthiş bir rakam. Kriz dönemlerinde bu ihtiyacı karşılama oranı (muhtemelen şimdi de öyledir) %70’lere çıkıyor. Yani toplumumuza “ekmek tüketmeyin” demek abeste iştigal. Peki ya o zaman ne yapacağız? Toplumumuzu nasıl sağlıklı besleyeceğiz? Bunu yapmanın en doğru yollarından bir tanesi de toplumumuzun sıklıkla tükettiği gıdaları farklı ve doğal bileşenlerce zenginleştirmek! Bunu da ancak ileri teknoloji kullanarak gerç

Mor Fırıncılık Ürünleri 2020’ye Damgasını Vuracak!

Mor ekmek, mor simit, mor bazlama derken mor kurabiyeler, mor baklavalar, mor cheesecake’ler, mor muffinler, mor galetalar yakın zamanda raflarda yerini alacak. Mor renkli ürünler gün geçtikçe ülkemizde giderek yaygınlaşıyor. Bu yaygınlaşmanın temellerinde mor rengin çekici gelmesi ve insanların mor renkli ürünleri tükettiklerinde duydukları mutluluk duygusu gelmekte. Mor renk aslında kraliyet rengi. Geçmiş zamanlarda ve günümüzde de hala krallıkla yönetilen yerlerde mor renk soylular tarafından kullanılıyor. O nedenle mor rengin içimize kazınmış böyle bir üstünlüğü de var. Örneğin mor renkli fırıncılık ürünleri hediye seçimlerinde daha çok kullanılıyor. İnsanlar birbirlerine hediye etmek için mor renkli ürünleri tercih ediyorlar. Paylaşımın bu kadar yoğun olduğu bir ortamda, yaygınlığın da ardından gelmesi kaçınılmaz duruyor. Gelelim bu mor fırıncılık ürünlerinin nasıl üretildiğine. Çünkü işin tüm detayları orada. Mor fırıncılık ürünlerine eğer sahte ve kimyasal boyalar kull

Türkiye Alzheimer Görülme Sıklığında Dünyada Birinci Sırada!!!

Bilim dünyasının mihenk taşlarından biri olan The LANCET dergisinde bir yayına rastladım bu sabah. Ve moralim oldukça bozuldu. Dünya'da Alzheimer hastalığının görülme sıklığını konu alan bir makaleydi bu. Ben ülkemizin Alzheimer görülme sıklığında gelecek yıllarda Dünya'da ilk 10 ülke arasında olacağını hep söylerdim konferanslarda, konuşmalarımda.. Ama hiç 1 numara olacağını düşünmemiştim. Fakat bu çalışma gösteriyor ki ülkemiz çoktan Dünya birinciliğine yerleşmiş durumda. Alzheimer demek ailelerin dağılması demek. Alzheimer demek hayatınızda başınıza ve çevrenizin başına gelmiş en kötü şey demek. Ekonomik ve psikolojik yönden en yakınlarımızı da çökerten bir hastalık Alzheimer.. Ve ülkemizde bu hastalığa yakalanmış yüzbinler var. Bu yüzbinlerce aile demek! Alzheimer'ın gelişiminde beslenme en önemli faktör. Yüksek şekerli beslenme Alzheimer gelişiminin temelinde yer alıyor. Tükettiklerimizi sağlıklı bileşenlerce zenginleştirmeliyiz. Fonksiyonel gıdalara hepimizin ge