Ülkemizde bazı şeyleri değiştirmenin
zamanı geldi de geçiyor bile. Bunlardan en önemlisi de belki tüketim
alışkanlıklarını değiştirip, daha sağlıklı bir tüketime geçebilmek. Peki ya bunu
nasıl başarabiliriz? Yani toplumumuzun daha sağlıklı beslenmesini nasıl sağlayabiliriz?
Sonuçta beslenme bir alışkanlık ve geleneksel tüketimlerimiz de (ekmek, baklava
vs.) ortada. Kimi yörelerimiz eti bol yerken, kimi yörelerimiz ekmeği bol
tüketiyor. Toplumumuzun geneline bakarsak ise ülkemizde yaşayan bir insan günlük
toplam enerji ihtiyacının %50’sini sadece ekmekten karşılıyor! Bu müthiş bir
rakam. Kriz dönemlerinde bu ihtiyacı karşılama oranı (muhtemelen şimdi de öyledir)
%70’lere çıkıyor. Yani toplumumuza “ekmek tüketmeyin” demek abeste iştigal.
Peki ya o zaman ne yapacağız? Toplumumuzu nasıl sağlıklı besleyeceğiz? Bunu yapmanın
en doğru yollarından bir tanesi de toplumumuzun sıklıkla tükettiği gıdaları
farklı ve doğal bileşenlerce zenginleştirmek! Bunu da ancak ileri teknoloji
kullanarak gerçekleştirebilirsiniz. Çünkü zenginleştirmeyi yapacağınız kaynaklarda
insan sağlığına faydalı az miktarda bileşen bulunuyor. Siz bu bileşenleri ileri
teknoloji kullanarak özütleyip, saflaştırıp daha sonra sıklıkla tüketilen gıdanın
içerisine belli oranlarda katıyorsunuz. Bu gerçekten zor bir iş. Böyle zenginleştirilerek
geliştirilen gıdalara “Fonksiyonel Gıdalar” deniyor. Yani bir fonksiyonu, bir
işlevi var. Mor sebze ve meyvelerdeki mor rengi veren ve antosiyaninler olarak
bilinen bileşenlerce zenginleştirilmiş mor ekmek ya da daha dün piyasaya çıkan
mor baklava işte bunlardan birkaçı. İçerisinde bir çok bitkiden elde edilen
bileşenler yüksek dozlarda var. Hepsini açıklayacağım.
Mor baklava piyasaya “antidiyabetik”
olarak çıktı. Çünkü şeker dengesini sağlayan, şekeri yükseltmeyen nitelikte
olduğu söylendi. Peki ya bu etki mekanizması nasıl çalışıyor? Nasıl oluyor da aynı
tatta ve kaloride olan bir baklava antidiyabetik oluyor. Çünkü kullanılan un
aynı un, kullanılan şeker aynı, yağ aynı. Normal baklava ile değişen tek şey mor
bileşen ilavesi. Diyetisyenler kalori hesabı üzerinden gidip hemen karşı
çıkacaklar bize. Diyecekler ki mor baklavanın kalorisi düşük değil, o nedenle
antidiyabetik değil. İnternette kabaca yaptığım araştırmalarda 1 dilim
baklavanın yaklaşık 125 kalori (kcal) olduğu ve 100 gram baklavanın ise 275 kalori (kcal) olduğu bildiriliyor. Peki ya 100 gram ekmek kaç kalori? Evet
söylüyorum.. 264 kalori (kcal)! Yani baklavanın şerbetini azıcık süzdürürseniz
neredeyse ekmekle aynı kaloride! Peki ya biz en çok baklavayı mı tüketebiliyoruz?
Yoksa ekmeği mi? Elbette ekmeği. 200 gram ekmek bize minicik geliyor. Kişi başına
günlük ekmek tüketimimiz 333 gram.. Ve senede 121 kg ekmek tüketimiyle rekor
düzeyde ekmek tüketiyoruz. Demek istediğim şu, biz ekmeği böyle kolaylıkla
tüketirken, baklavayı neden tüketemiyoruz? O da sonuçta karbonhidrat kaynağı.
Baklavayı rahatlıkla tüketememizin nedenlerin başında “glisemik indeks”
geliyor. Çünkü baklava ekmeğe göre glisemik indeksi yüksek bir gıda. Her ne
kadar glisemik indeks hesaplarında yine sadece kaloriler üzerinden hesaplansa
da fizyolojimizdeki karşılığı bambaşka. Şöyle açıklayayım.
Herhangi bir karbonhidrat
kaynağını ekmeği ya da baklavayı tükettiğimizde sindirimi ağzımızda başlıyor. Alfa
amilaz dediğimiz enzim çok hızlı çalışan bir enzim ve tükettiğimiz kompleks
karbonhidratları süratle şekere dönüştürüp, hızlıca kanımıza karışmasını
sağlıyor. Çünkü kanımıza ancak küçük moleküller geçebiliyor. Benzer şekilde ince
bağırsaklarda bulunan beta glukosidaz enzimi de daha da küçük parçalara ayırıyor
ve böylece şekerler kanımıza karışıyor. Glisemik indeksimizi belirleyen şey ise
birim zamanda kanımıza geçen şeker miktarı. Yani tükettiğimiz gıdada ne kadar
daha basit şeker varsa kanımıza o kadar hızlı geçiyor şekerler ve kan şekerimiz
o kadar hızlı yükseliyor. Baklavada daha fazla basit şeker var. Çünkü şerbeti
var, nişastadan oluşuyor vs. Bu gibi faktörler baklavanın kalorisi her ne kadar
ekmeğe çok yakın olsa bile kan şekerimizi yukarılara taşıma yönünden çok daha
etkili. Kan şekerimiz bir anda yüksek değerlere (tükettikten 30 dakika sonra)
ulaşırsa, vücudumuzun buna verdiği tepki daha fazla insülin salmak oluyor. Kan
şekerimiz çok yükseldikten sonra insülin salınımından dolayı kan şekerimiz
düşmeye başlıyor. Ama haddinden fazla insülin salındığı için kana bu sefer kan
şekerimiz eskisinden daha düşük seviyelere geliyor ve bizde sıkıntıların
oluşmasına, şeker düşüklüğünün oluşmasına, kan şekeri dengemizin bozulmasına
neden oluyor. Bu süreç sürekli devam ettirilirse yani kan şekerimiz bir iner,
bir çıkarsa işte o zaman insülin salınımımızda bozuluyor ve sonrasında insülin
direnci dediğimiz olayın gelişmesi ve sonuç olarak şeker hastası konumuna
geliyoruz. Yani kan şekerimizin dengeli bir şekilde yükselmesi, çok yukarılara
çıkmaması oldukça elzem. Peki ya mor baklava bunu nasıl sağlıyor?
Mor baklavanın içerisinde bulunan
ve mor sebze, meyvelerden saflaştırılarak elde edilen doğal bileşenler
öncelikle güçlü alfa amilaz inhibitör etkisine sahip. Bununla ilgili çok fazla
bilimsel yayın var. Yani mor bileşenler alfa amilaz enzimimizi baskılıyor.
Böylece baklavanın daha yavaş sindirilmesini, kana daha az şeker salınımı
sağlıyor. Benzer şekilde ince bağırsaklarımızda da beta glukosidazı
baskılayarak kanımıza baklavadan yediğimiz şekerin daha azının geçmesini sağlıyor.
Böylece kan şekerimiz normal baklava yediğimize göre daha çok yükselmiyor. Mor
ekmek de benzer mantıkla çalışıyor. O nedenle her ikisi de antidiyabetik, her
ikisi de yavaş sindirimli, her ikisi de düşük glisemik indekse sahip ürünler. Diyabet
hastalarının kan şekerleri bir anda yükseldiği için ve mor baklava da kan şekerini
bir anda yükseltmediği için baklavadan gelen kalorilerle vücudun baş etmesi çok
daha kolay oluyor.
Mor baklava diğer “antidiyabetik”
ürünler gibi sadece diyabet hastalarına hitap etmiyor. Herkesin severek, beğenerek
yiyeceği bir ürün. Çünkü tükettiğiniz zaman kan şekeri dengenize zarar
vermiyor. Bana kalırsa bundan sonra baklavalar mor renkli bileşenlerce
zenginleştirilip üretilmeli. Hem sağlıklı, hem de besleyici. O nedenle mor
baklavayı gençler, sporcular, yaşlılar, çocuklar.. Aklınıza kim geliyorsa sağlıkla
tüketebilmeli. Çünkü biz böyle bir ürünü herkes için geliştirdik. Ne şekerini azalttık
ne tadını bozduk. İçerdiği mor bileşenler saflaştırıldığı için tadında herhangi
bir değişikliğe neden olmuyor. Çok da lezzetli.
Gelelim mor baklava ne oranda mor
bileşen içeriyor? Baklavanın şerbetini ne kadar koyduklarını bilmediğim için
tüm hesapları kuru baklava üzerinden size aktaracağım. 100 gram baklavada
yaklaşık 100 mg antosiyanin var. Yani bir gram böğürtlende 0,5 mg oranında
antosiyanin olduğunu var sayarsak 200 gram böğürtlene denek geliyor. Benzer
şekilde 100 gram baklava antosiyanin haricinde 420 mg polifenol var! Bu
gerçekten sağlığımızın korunması adına muazzam bir oran. Düşünün bir Amerikalı
günde sadece 650 mg polifenol tüketiyor. Yani 100 gram baklava ile bunun yarısından
fazlasını alabilir. Polifenollere değinmem gerekirse bitkilerin meyve, kök, dal,
yaprak, çiçek gibi kısımlarında az miktarda bulunan, tüketildiği zaman sağlık
faydası sağlayan temel bileşenler. Toplum bu bileşenleri “antioksidanlar”
olarak biliyor. Yani Mor Baklava aslında güçlü bir antioksidan kaynağı!
Mor baklavayı daha önce birkaç firma
denedi ama şu an en ama en güzelini Baklavacı Mehmet Yıldırım yapıyor. Dediğimiz
oranlarda İstanbul Üniversitesi, Avcılar Kampüsü’nde bulunan Sankara Beyin ve
Biyoteknoloji Araştırma Merkezi’nde geliştirilen ve üretilen Sankara Mormiks
ürünümüzden içerisine katıyor ve baklavanın üzerini bile yakmadan gerçekten
harika morlukta baklavaları hakkıyla yapabiliyor. O nedenle mor baklava
siparişlerini kendisine verebilirsiniz. İnternetten ulaşması çok kolay. Sankara
Mormiks ürününü farklı ürünlerde denemek istiyor, ben de tüketirim diyorsanız
da www.sankaragida.com adresinden
siparişlerinizi verebilirsiniz. Sankara Mormiks yılın en inovatif ürünü olmaya
aday bir şekilde süratle ilerliyor. Sankara Mormiks ile neler yapılabildiğini
görebilmek için Instagram adresimizi mutlaka ama mutlaka takip edin, her gün
yeni bir ürün ekliyoruz! (https://www.instagram.com/mormiks/)
MERHABA TAVSİYENİZ ÜZERE BEN MEHMET BEYDEN BAKLAVA SİPARİŞİ VERDİM .GERÇEKTEN TADI MÜKEMMEL TABİİ Kİ GÜNDE 2 PARÇA YEDİM .ÇOK SEVİNMİŞTİM ARTIK BAKLAVA YİYEBİLECEĞİM DİYE AMA HEVESİM KURSAĞIMDA KALDI ÇÜNKÜ ÜZÜLEREK SÖYLEYECEĞİM GÜNDE 2 PARÇA YEMEME RAĞMEN ŞEKERİM DE YÜKSELDİ KİLO DA ALDIM.ASLINDA VERDİĞİNİZ ÖLÇÜLERE UYARAK MORMİKS EKMEĞİ DE YAPIYORUM.SABAH ÖĞLE VE AKŞAM TARİF EDİLDİĞİ GİBİ DE TÜKETİYORUM.KENDİME BU MORMİKS ÜRÜNÜ KULLANMA ZAMANI OLARAK 5 AY ZAMAN TANIDIM O ZAMANA KADAR ŞEKERİMDE Hb A1 C1 DE DEĞİŞME OLURSA Kİ UMUYORUM MORMİKSE DEVAM DİYECEĞİM VE SİZLERİ BİLGİLENDİRECEĞİM.TŞKLER
YanıtlaSilİstanbul Kadıköy Nacaroğlu Baklavaları Merkeze ait adres,telefon ve iletişim bilgileri
YanıtlaSil