Ana içeriğe atla

Bu ülkeyi okuyan, araştıran gençler kurtaracak!


Dünya olarak çok sancılı bir süreçten geçiyoruz. Ülke olarak da viral tablomuz giderek ağırlaşıyor. Alınan önlemler arttırılıyor. Yaşamlarımız kısıntıya uğruyor. Bu süreçte herkes birbirinden kendisini kurtarmasını bekliyor. Bilim insanlarından aşının bulunmasını bekliyoruz. Koronayı iyileştirecek ilaçların geliştirilmesini ve üretilmesini bekliyoruz. Sürekli bekliyoruz. Ama kendimizin yapacağı bir sürü şey var. Öncelikle virüsün bize daha az etki etmesi için mutlaka ama mutlaka bağışıklık sistemimizi güçlendirmemiz gerekiyor.

 Peki ya bunu nasıl yapacağız? Bağışıklık sistemimizi güçlendirmemiz için gerekli olan şeyleri işte okuyan, araştıran gençlerimiz bulacak. Pubmed’e bakacak, Sciencedirect’e girecek. Hangi bileşenler, hangi dozda alınırsa bağışıklığı ne kadar güçlendiriyor hepsini bulacaklar! Buna inanıyorum. Bu muazzam bir çalışma. Mesela ben her gün koronavirüs ile ilgili yayınlanan yayınlara bakıyorum. İlgi alanlarımı tarıyorum. Karşıma hep antiviral özellik gösteren ajanlar çıkıyor. Bu antiviral ajanlar beslenmemizde yer alan ve temelde antioksidan ya da polifenol olarak bildiğimiz ajanlar. Bu doğal bileşenlerin inanılmaz güçlü antiviral özellikleri var. Mor sebze ve meyvelerdeki renk veren antosiyaninler, çayda bulunan kateşinler, zerdeçalda bulunan kurkumin.. daha sayamayacağım 1.000.000’a yakın bileşen var. Burada önemli olan doz. Yani ne kadar tükettiğimiz. Ülkemizde her şey yanlış algılanıyor. Örneğin makale böğürtlendeki cyanidin-3-o-glucoside miktarı yani antosiyaninlerin antiviral etkilerini çalışıyor ve müthiş güçlü etkiler buluyor. Bizim medyaya bu çalışma “böğürtlen virüslere karşı etkili” olarak düşüyor. Halbuki değil. Bilimsel çalışmada kullanılan dozlar bir oturuşta 600-1000 gram arasında böğürtlen yerseniz ortaya çıkabilecek olan dozlar. Yani burada böğürtlen yemek, nar yemek, sumak ya da sarımsak yemek bizi virüslerden korumuyor. Çünkü önemli olan o meyvenin ya da sebzenin içerisinde bulunan etken maddenin dozu. Ve genelde çok düşük dozlarda oluyor. Örneğin böğürtlerinin gramında 0.1 mg antosiyanin denilen mor renkli madde bulunuyor. Bundan örneğin 100 mg ve günde 2 kez tüketmemiz gerekiyorsa bir seferinde 1000 gram yani 1 kg böğürtlen tüketmemiz gerekiyor. Bu müthiş bir oran ve pratikte bunu gerçekleştirebilmemiz mümkün değil. Onun yerine bizim Sankara Araştırma Merkezi’nde geliştirdiğimiz “Moleküler Saflaştırma” metodlarıyla elde edilmiş ürünleri kullanmanız gerekiyor. Örneğin geliştirdiğimiz Mormiks isimli ürünün gramında 10 mg antosiyanin var ve 100 gram böğürtlene denk geliyor. Örneğin 5 gram kadar yoğurda karışıtırıp yediğinizde yarım kilogram böğürtlenden alacağınız faydayı almış oluyorsunuz. Sankara Araştırma Merkezi’nin bunun gibi daha bir çok araştırması ve ürünü var. Dilerseniz hepsine www.sankaragida.com adresinden ulaşabilirsiniz.



Gelelim bu virüs salgınından insanlarımızı nasıl koruyacağımıza.. Devletimizin alacağı kararlara harfiyen uymakla birlikte, bizlerin de evimizde yapacağımız şeyler olduğunu bilmemiz lazım. Ben araştırmalarım sonucunda şu kanıya ulaştım. Eğer özellikle polifenolce zengin beslenirsek bu virüsle baş etmemiz gayet olası. Örneğin mor sebze ve meyvelerin içeriğindeki antosiyaninler virüsün hücrelere yapışmasını engelliyor ve hücre içerisinde çoğalmasını durduruyor. Bu müthiş bir şey değil mi sizce de? Bu zamana kadar incelediğim makaleleri ekte sizlerle paylaşıyorum (1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8). Sizler de bu makaleleri incelediğiniz zaman bu kanıya varacaksınız. Bunlar denenmiş, ispatlanmış şeyler. Her platformda da tartışmaya hazırım. Diyeceğim şu ki Sankara Mormiks ile hazırlanan her şey “antiviral” yani virüslere karşı etkili! İster Mormiks’i doğrudan tüketin, ister ekmek yapın, isterseniz simit, poğaça, gevrek, lavaş.. Ve tüm bu gıdalarla yüksek dozda antosiyanin alıp kendinizi koruyorsunuz. Tabi bunu günde 2-3 defa düzenli bir şekilde kullanmak kaydıyla. Çünkü antosiyaninlerin koruyuculuk süreleri kısa. O nedenle günde birkaç kere alınmaları gerekiyor. Zaten düzenli bir yaşama geçtiğimizde de böyle yapmayacak mıydık? Sağlıklı gıdalarla günde 1 kez değil de, birkaç kez beslenmeyecek miydik? Daha ne duruyoruz öyleyse.

Başlığımda da belirttiğim gibi bu ülkeyi ülkemizin araştıran, okuyan, inceleyen gençleri kurtaracak. Evdeki insanlarımıza en doğru ürünleri araştırıp, bulup getirip besleyecekler. Yaşamlarını değiştirecekler. Ben buna can-ı gönülden inanıyorum. O yüzden diyorum ya kurtaracaksa ülkeyi araştıran gençlerimiz kurtaracak.

1  The Signaling Pathways, and Therapeutic Targets of Antiviral Agents: Focusing on the Antiviral Approaches and Clinical Perspectives of Anthocyanins in the Management of Viral Diseases. Mohammadi Pour P, Fakhri S, Asgary S, Farzaei MH, Echeverría J.Front Pharmacol. 2019 Nov 8;10:1207. doi: 10.3389/fphar.2019.01207.

2  The inhibitory performance of flavonoid cyanidin-3-sambubiocide against H274Y mutation in H1N1 influenza virus. Kannan S, Kolandaivel P.J Biomol Struct Dyn. 2018 Dec;36(16):4255-4269. doi: 10.1080/07391102.2017.1413422.


3  In vitro antiviral activity of a series of wild berry fruit extracts against representatives of Picorna-, Orthomyxo- and Paramyxoviridae. Nikolaeva-Glomb L, Mukova L, Nikolova N, Badjakov I, Dincheva I, Kondakova V, Doumanova L, Galabov AS.Nat Prod Commun. 2014 Jan;9(1):51-4.

4  Substituent effects on the binding of natural product anthocyanidin inhibitors to influenza neuraminidase with mass spectrometry. Swaminathan K, Müller P, Downard KM.Anal Chim Acta. 2014 May 30;828:61-9. doi: 10.1016/j.aca.2014.04.021. Epub 2014 Apr 5.PMID: 24845816

5  Activity of anthocyanins from fruit extract of Ribes nigrum L. against influenza A and B viruses. Knox YM, Hayashi K, Suzutani T, Ogasawara M, Yoshida I, Shiina R, Tsukui A, Terahara N, Azuma M.Acta Virol. 2001;45(4):209-15.


6  Binding of a natural anthocyanin inhibitor to influenza neuraminidase by mass spectrometry. Swaminathan K, Dyason JC, Maggioni A, von Itzstein M, Downard KM.Anal Bioanal Chem. 2013 Aug;405(20):6563-72. doi: 10.1007/s00216-013-7068-x. 

Inhibition of SARS-CoV 3CL protease by flavonoids. Jo S, Kim S, Shin DH, Kim MS.J Enzyme Inhib Med Chem. 2020 Dec;35(1):145-151. doi: 10.1080/14756366.2019.1690480.

8
Characteristics of flavonoids as potent MERS-CoV 3C-like protease inhibitors.
Jo S, Kim H, Kim S, Shin DH, Kim MS.Chem Biol Drug Des. 2019 Dec;94(6):2023-2030. doi: 10.1111/cbdd.13604. 



Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

MOR BAKLAVA HAKKINDA PEK BİLİNMEYENLER

Ülkemizde bazı şeyleri değiştirmenin zamanı geldi de geçiyor bile. Bunlardan en önemlisi de belki tüketim alışkanlıklarını değiştirip, daha sağlıklı bir tüketime geçebilmek. Peki ya bunu nasıl başarabiliriz? Yani toplumumuzun daha sağlıklı beslenmesini nasıl sağlayabiliriz? Sonuçta beslenme bir alışkanlık ve geleneksel tüketimlerimiz de (ekmek, baklava vs.) ortada. Kimi yörelerimiz eti bol yerken, kimi yörelerimiz ekmeği bol tüketiyor. Toplumumuzun geneline bakarsak ise ülkemizde yaşayan bir insan günlük toplam enerji ihtiyacının %50’sini sadece ekmekten karşılıyor! Bu müthiş bir rakam. Kriz dönemlerinde bu ihtiyacı karşılama oranı (muhtemelen şimdi de öyledir) %70’lere çıkıyor. Yani toplumumuza “ekmek tüketmeyin” demek abeste iştigal. Peki ya o zaman ne yapacağız? Toplumumuzu nasıl sağlıklı besleyeceğiz? Bunu yapmanın en doğru yollarından bir tanesi de toplumumuzun sıklıkla tükettiği gıdaları farklı ve doğal bileşenlerce zenginleştirmek! Bunu da ancak ileri teknoloji kullanarak gerç

Mor Fırıncılık Ürünleri 2020’ye Damgasını Vuracak!

Mor ekmek, mor simit, mor bazlama derken mor kurabiyeler, mor baklavalar, mor cheesecake’ler, mor muffinler, mor galetalar yakın zamanda raflarda yerini alacak. Mor renkli ürünler gün geçtikçe ülkemizde giderek yaygınlaşıyor. Bu yaygınlaşmanın temellerinde mor rengin çekici gelmesi ve insanların mor renkli ürünleri tükettiklerinde duydukları mutluluk duygusu gelmekte. Mor renk aslında kraliyet rengi. Geçmiş zamanlarda ve günümüzde de hala krallıkla yönetilen yerlerde mor renk soylular tarafından kullanılıyor. O nedenle mor rengin içimize kazınmış böyle bir üstünlüğü de var. Örneğin mor renkli fırıncılık ürünleri hediye seçimlerinde daha çok kullanılıyor. İnsanlar birbirlerine hediye etmek için mor renkli ürünleri tercih ediyorlar. Paylaşımın bu kadar yoğun olduğu bir ortamda, yaygınlığın da ardından gelmesi kaçınılmaz duruyor. Gelelim bu mor fırıncılık ürünlerinin nasıl üretildiğine. Çünkü işin tüm detayları orada. Mor fırıncılık ürünlerine eğer sahte ve kimyasal boyalar kull

Türkiye Alzheimer Görülme Sıklığında Dünyada Birinci Sırada!!!

Bilim dünyasının mihenk taşlarından biri olan The LANCET dergisinde bir yayına rastladım bu sabah. Ve moralim oldukça bozuldu. Dünya'da Alzheimer hastalığının görülme sıklığını konu alan bir makaleydi bu. Ben ülkemizin Alzheimer görülme sıklığında gelecek yıllarda Dünya'da ilk 10 ülke arasında olacağını hep söylerdim konferanslarda, konuşmalarımda.. Ama hiç 1 numara olacağını düşünmemiştim. Fakat bu çalışma gösteriyor ki ülkemiz çoktan Dünya birinciliğine yerleşmiş durumda. Alzheimer demek ailelerin dağılması demek. Alzheimer demek hayatınızda başınıza ve çevrenizin başına gelmiş en kötü şey demek. Ekonomik ve psikolojik yönden en yakınlarımızı da çökerten bir hastalık Alzheimer.. Ve ülkemizde bu hastalığa yakalanmış yüzbinler var. Bu yüzbinlerce aile demek! Alzheimer'ın gelişiminde beslenme en önemli faktör. Yüksek şekerli beslenme Alzheimer gelişiminin temelinde yer alıyor. Tükettiklerimizi sağlıklı bileşenlerce zenginleştirmeliyiz. Fonksiyonel gıdalara hepimizin ge