Ana içeriğe atla

Sağlığımızı Korumanın ve Geliştirmenin Yolu Gıdalardan Geçiyor


Sağlıklı bir yaşam için günlük olarak düzenli bir şekilde almamız gereken vitamin ve mineraller vardır. Bu mineral ve vitaminlerin gıda takviyesi yoluyla mı yoksa gıdalarla mı almamız gerektiği tartışması bilimsel camiada hiç bitmeyecek bir şekilde devam etmektedir. Fakat bugün yayınlanan geniş çaplı bir bilimsel çalışma (http://dx.doi.org/10.7326/M18-2478), tartışmanın bazı noktalarını bitirecek gibi duruyor. Amerika’da yapılan ve 30.000’in üzerinde katılımcı ile gerçekleştirilen çalışmada gerçekten çok çarpıcı verilere yer veriliyor. Günlük olarak düzenli alınan vitamin-mineral takviyelerinin sağlıklı yaşam süresiyle (yaşamı uzatmada ya da kısaltmada) herhangi bir ilişkisi bulunamamış. Hatta fazla alınan kalsiyumun kanser hastalarının yaşam sürelerini kısalttığı bulunmuş. A, K vitamini gibi vitaminlerin ve magnezyum, bakır, çinko gibi minerallerin gıda takviyeleri ile değil de besinlerle yeterli miktarda alımının ölüm riskini azalttığı bulunmuş.

Yapılan çalışmalar gösteriyor ki sektör yavaş yavaş “vitamin-mineral takviyeleri”nden vazgeçerek çok daha etkili bileşenler olan polifenollere ve polifenollerin kapsül, tablet gibi formlarına daha çok yönelecek. Son çalışmalar bu yönde bir eğilimin gerçekleşeceğini bana gösteriyor. Artık vitamin/mineral takviyelerinin popülaritesi geçiyor. Son yapılan bilimsel çalışmalar da bunu doğrudan destekleyecek nitelikte veriler sunuyorlar. Yalnız burada karıştırılmaması gereken şey tüm gıda takviyelerinin “faydasız” olduğu değildir. Çünkü piyasada farklı kaynaklardan elde edilmiş, binlerce farklı bileşen gıda takviyesi olarak satılmaktadır. Buradaki bilimsel yayına konu olan sadece vitamin ve mineral takviyeleridir. Bunun haricinde diğer gıda takviyelerini konu alan bir çalışma bu yayında yapılmamıştır. Elbette genellemek her zaman sakıncalıdır. Örneğin geçmişte “antioksidanlar kanser yapıyor” başlığıyla birçok haber yapıldı. Fakat bu haberin yapıldığı kaynak yayına bakıldığında E vitamininin bazı kanser türlerinin hayatta kalımı azalttığı bulunmuştu, tıpkı bu bilimsel yayında vitamin ve mineral takviyelerinden kalsiyumun günde 1.000 mg/gün’den fazla alınmasının bazı kanser türlerinde ölüm riskini arttırdığının bulunması gibi. O nedenle genelleme yapmadan önce hangi bileşenin, ölüm riskiyle eşleştirildiğini iyi incelemek gerekiyor. Bilindiği üzere 1.000.000’u aşkın sayıda antioksidan özellik gösteren bileşen var ve bu bileşenlerin hangi hastalık üzerine, hangi dozlarda, ne kadar süre boyunca uygulandığı konusu, bileşenin etkisinin ortaya çıkması açısından oldukça önem taşıyor. Bu konuda yapılmış yüzbinlerce bilimsel yayın mevcut. Bu yayınlardan birinin alıp genellenmesi doğru bilginin aktarımını sağlamıyor.

Biz Sankara Beyin ve Biyoteknoloji Araştırma Merkezi olarak özellikle polifenol yapıdaki doğal bileşenlerin sağlığımız üzerindeki etkilerini farklı bilimsel laboratuvarda oldukça detaylı bir şekilde araştırıyor ve bilimsel çalışmalara dayalı ürünler geliştiriyoruz.

Bilgi için: www.sankara.com.tr
Ürünler için: www.sankaragida.com

#bilim #teknoloji #sağlık #fonksiyonelgıda #sankaraaraştırmamerkezi

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

MOR BAKLAVA HAKKINDA PEK BİLİNMEYENLER

Ülkemizde bazı şeyleri değiştirmenin zamanı geldi de geçiyor bile. Bunlardan en önemlisi de belki tüketim alışkanlıklarını değiştirip, daha sağlıklı bir tüketime geçebilmek. Peki ya bunu nasıl başarabiliriz? Yani toplumumuzun daha sağlıklı beslenmesini nasıl sağlayabiliriz? Sonuçta beslenme bir alışkanlık ve geleneksel tüketimlerimiz de (ekmek, baklava vs.) ortada. Kimi yörelerimiz eti bol yerken, kimi yörelerimiz ekmeği bol tüketiyor. Toplumumuzun geneline bakarsak ise ülkemizde yaşayan bir insan günlük toplam enerji ihtiyacının %50’sini sadece ekmekten karşılıyor! Bu müthiş bir rakam. Kriz dönemlerinde bu ihtiyacı karşılama oranı (muhtemelen şimdi de öyledir) %70’lere çıkıyor. Yani toplumumuza “ekmek tüketmeyin” demek abeste iştigal. Peki ya o zaman ne yapacağız? Toplumumuzu nasıl sağlıklı besleyeceğiz? Bunu yapmanın en doğru yollarından bir tanesi de toplumumuzun sıklıkla tükettiği gıdaları farklı ve doğal bileşenlerce zenginleştirmek! Bunu da ancak ileri teknoloji kullanarak gerç...

Geleceğin En Değerli Besin İçeriği: Sankara Mormiks

İnovasyon yani yenilik güçtür, bilim güçtür. Bunu salgın dolayısıyla çok daha iyi bir şekilde kavrıyoruz. “Zenginleştirilmiş gıdalar” ya da “sağlığımıza bir fayda sağlayan gıdalar”, geleceğin gıdaları olarak bilinmekle birlikte virüs salgını ile şimdinin en tercih edilenleri arasında yerini almaya başladı bile. Peki ya nedir bu zenginleştirilmiş gıdalar? Hemen açıklayayım. Örneğin siz mor sebze ve meyvelerden yüksek teknoloji kullanarak doğal bileşenler olan renk pigmentlerini saflaştırıp, herhangi bir unlu mamüle belli dozlarda eklerseniz bu bir zenginleştirilmiş gıda ya da daha teknik bir terimle bir “Fonksiyonel Gıda” olur. Fonksiyonu da tükettiğimiz zaman sağlığımıza bir fayda sağlamasından gelmektedir. Örneğin mor sebze ve meyveleri bilim insanları sıklıkla tüketmemizi önermektedir. Bunun altında yatan ana neden, mor sebze ve meyvelerin içeriğinde bulunan ve meyve-sebzeye mor rengi veren bileşenlerdir. Bu bileşenler tüketildiği zaman bizleri çeşitli moleküler mekanizmalar üzerin...

MorMiks'le İlgili Sıkça Sorulan Sorular

MorMiks Ürünü Nedir? İçeriğinde Ne Vardır? MorMiks ürünü İstanbul Üniversitesi, Avcılar Kampüsü, Teknoloji Geliştirme Bölgesi’nde yer alan ve ülkemizin Ar-Ge ve endüstriyel üretimin bir arada olduğu tematik araştırma merkezi olan Sankara Beyin ve Biyoteknoloji Araştırma Merkezi’nde üretilmektedir. Mormiks temelde gıdaların içerisinde katılabilecek ve hazırlanan gıdaların Fonksiyonel Gıda olmasını sağlayabilecek, toz formda bir etken bileşendir. İçeriğinde mor sebze ve meyvelerden saflaştırılan ve sağlığa faydaları binlerce bilimsel yayına konu olan antosiyaninler (renk pigmentleri) vardır. %100 doğal ve tamamen ülke kaynaklarıyla üretilen %100 yerli bir üründür. MorMiks ile Neler Yapılabilir? Başta ekmek, poğaça, açma, simit, kurabiye, tatlı, makarna olmak üzere birçok unlu mamül MorMiks katılarak geliştirilebilir. Benzer şekilde sütlü tatlılar, peynir, yoğurt gibi ürünler de MorMiks katılarak fonksiyonel hale getirilebilmektedir. Soslar, reçeller, çiğ köfteler, b...